İstenmeyen tüyler, tarihin en eski sorunlarından biri. Güzellik, ihtişam, cazibe ve kişisel özgüven gibi konularda etkin bir rolü olan ‘tüy’ sorunu, hiç de kıldan tüyden bir meseleden sayılmıyor.
Tarih boyunca uygulanan şekerli karışımlar, bitkisel tarifler; ilerleyen zamanlarda ağda, jilet, tüy dökücü krem, epilatör gibi çareler hep aynı noktaya parmak basıyordu: ‘İyi de bu kıl sorununa kalıcı bir çözüm yok mu?’
Elbette vardı. 1964’te lazer ışığının icadı; ardından 80’lerde lazer uygulamalarının ilk denemeleri derken, konu günümüzde herkes için kolay ulaşılabilir olan ‘lazer epilasyon yöntemlerine’ geldi. Lazer epilasyonun temel prensibi, kıl köklerinin lazer ışınları ile yok edilmesi üzerineydi. Işığın spesifik bir dalga boyu ve çarpma süresi ile kıl köklerinin bulunduğu hedef deri üzerinde en az etkiyi oluşturması sağlanıyordu. Böylece kılın büyümesini sağlayan kıl kökü ve siyah madde melanin pigmentini yok ediyordu.
